Bir Filozofun Cildi: Hangi Vitamin Gözenek Sıkılaştırır? Bir filozof için cilt, yalnızca biyolojik bir yüzey değil, varoluşun ince bir dokusudur. Gözenekler, bu dokunun sessiz nefesleri gibidir; insanın hem doğaya hem kendine açıklığını simgeler. Bu yüzden “hangi vitamin gözenek sıkılaştırır?” sorusu, yalnızca bir güzellik sorusu değil; insanın doğasına, bilgiye ve anlam arayışına uzanan bir felsefi davettir. Çünkü burada mesele, yalnızca cildin pürüzsüzlüğü değil, insanın kendini dönüştürme çabasının anlamıdır. Etik Perspektif: Kendine Bakmak Bir Erdem midir? Etik, insanın eylemlerinin değerini sorgular. Kendine bakmak — ister bedensel ister ruhsal düzeyde olsun — bir sorumluluk alanıdır. Gözenekleri sıkılaştırmak için vitamin arayışı, yüzeyde bir bakım…
Yorum BırakGüzellik Fikir Kutusu Yazılar
Kalsiyum Klorür Organik mi? Kimyadan Soframıza Uzanan Bir Yolculuk Bu soruyla ilk kez karşılaştığımda, market poşetinden yeni çıkardığım kıtır salatalık turşusunun etiketini inceliyordum. “Kalsiyum klorür (E509)” yazıyordu. Bir yanım “organik beslenmeye” dikkat ederken, diğer yanım “organik kimya” derslerini hatırladı. İşte tam burada, iki ayrı dünyanın kelimeleri birbirine dolanıyor. Gelin, hem samimi hem de merak uyandıran bir sohbetle, kalsiyum klorürün hikâyesini açalım: nereden geliyor, bugün nereye değiyor ve yarın hayatımızda nasıl izler bırakabilir? “Organik” Ne Demek? İki Ayrı Dil, Bir Kelime Önce netleşelim: Kimyada “organik”, karbon iskeletli bileşikleri anlatır. Kalsiyum klorürün formülü CaCl₂ — karbon içermez; yani kimyasal sınıflandırmaya göre inorganik…
Yorum BırakGöz Göze Ne Demek? Bir Psikoloğun Derinlikli Analizi Bir Bakışın Ardındaki Sessiz Dil Bir psikolog olarak, insanların birbirine nasıl baktığı, çoğu zaman kelimelerden daha çok şey anlatır. “Göz göze gelmek” ifadesi, sıradan bir bedensel temas değildir; zihinsel, duygusal ve sosyal düzlemlerde derin anlamlar taşır. Bir bakış, bir yargıdan bir kabule, bir korkudan bir bağlılığa kadar geniş bir yelpazede duygu ve düşünce aktarabilir. Peki, gerçekten göz göze gelmek ne demektir? Neden bazı bakışlarda huzur, bazılarında rahatsızlık hissederiz? Bilişsel Psikoloji Perspektifinden: Zihnin Aynası Olarak Göz Bilişsel psikolojiye göre göz teması, dikkat, algı ve bilgi işleme süreçlerinin bir yansımasıdır. İnsan beyni, birinin bakışlarını…
Yorum BırakGöz Aşısı Ne Zaman ve Nasıl Yapılır? Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü Üzerine Pedagojik Bir Yaklaşım Bir eğitimci olarak inanırım ki, bilgi sadece aktarılmaz; yaşanır, içselleştirilir ve dönüştürür. Tıpkı bir bitkinin büyümesi için yapılan göz aşısı gibi, öğrenme de bireyin içinde yeni bir yaşam alanı oluşturur. “Göz aşısı ne zaman ve nasıl yapılır?” sorusu bu nedenle yalnızca tarımsal bir teknik değil, aynı zamanda pedagojik bir metafordur. Çünkü öğrenme süreci de tıpkı bir aşılama gibidir: bir bilgi, başka bir yaşam formuna aktarılır, orada kök salar ve yeni bir anlam doğurur. Bu yazıda, göz aşısının biyolojik sürecini anlatırken, aynı zamanda bu eylemin eğitimdeki yansımalarını;…
Yorum BırakBir Psikoloğun Merceğinden: Fotoğrafta Görüş Açısı Nedir? Meraklı Bir Psikoloğun Gözünden: Görmenin Psikolojisi İnsan davranışlarını çözümlemeye çalışan bir psikolog olarak, fotoğrafın yalnızca bir görüntü değil, aynı zamanda bir bakış biçimi olduğunu düşünüyorum. “Görüş açısı nedir fotoğraf?” sorusu, yüzeyde teknik bir anlam taşır gibi görünse de, aslında insanın dünyayı nasıl algıladığını, duygularını nasıl yansıttığını ve toplumsal ilişkilerinde nasıl konumlandığını da anlatır. Çünkü her fotoğraf, aynı zamanda bir zihin haritasıdır. Görüş açısı —yalnızca objektifin konumu değil— insanın iç dünyasının, inançlarının ve duygusal dengesinin bir yansımasıdır. Görmek, yalnızca gözle değil, bilinçle yapılan bir eylemdir. Bir kareyi nasıl çerçevelediğimiz, aslında dünyayı nasıl anlamlandırdığımızı gösterir.…
Yorum BırakHer Biri mi? Geleceğin Zihin Haritasını Yeniden Çizen Soru Bazı sorular vardır, cevabından çok düşündürdüğüyle önem kazanır. “Her biri mi?” tam da böyle bir soru. Geleceği, bireyleri, toplumu ve hatta teknolojiyi aynı potada eriten bu kısa ifade, hepimizin içinde yankı uyandırıyor. Bu yazıda, geleceğin şekillenmesinde bireyselliğin mi yoksa kolektif aklın mı ağır basacağı üzerine beyin fırtınası yapalım. Çünkü belki de asıl mesele, “her biri mi?” sorusunun kime yöneltildiğinde saklı. Geleceği Şekillendiren Zihinler: Strateji mi, Empati mi? Geleceğe dair vizyonlar cinsiyetin ötesinde farklı bakış açılarını temsil ediyor. Erkeklerin genellikle stratejik, analitik ve verim odaklı düşünme biçimleri; sistemleri, yapay zekâyı ve veri…
Yorum BırakFonograf Günümüzde Kullanılıyor mu? Güç, Hafıza ve Toplumsal Ses Üzerine Siyasal Bir Analiz Bir siyaset bilimci olarak sıklıkla düşünürüm: Toplumlar, seslerini nasıl kaydeder? Çünkü her iktidar biçimi, aslında kendi fonografını yaratır. “Fonograf günümüzde kullanılıyor mu?” sorusu, yalnızca bir teknolojik merak değil, gücün, hafızanın ve ideolojinin nasıl yeniden üretildiğini anlamak için politik bir metafordur. Thomas Edison’un icadı olan fonograf, bir dönemin sesini muhafaza eden bir araçtı. Bugün ise toplumlar, aynı mantıkla, kendi politik ses kayıtlarını yapmaya devam ediyor. Fonograf: Gücün Ses Arşivi Fonograf, sesi kaydeder ama yorumlamaz. Aynı şekilde, devlet de toplumu kaydeder ama anlamaz. Nüfus kayıtları, seçmen listeleri, anketler, istatistikler……
Yorum BırakHaber Kaynağı Ne Demektir? Antropolojik Bir Perspektif Giriş: Kültürlerin Çeşitliliğini Merak Eden Bir Antropolog Olarak Hepimiz farklı kültürlerde yaşamıyoruz; fakat her birimiz, bu kültürel çeşitliliği anlamak ve içindeki derin anlamları çözmek için çaba gösteriyoruz. Bir antropolog olarak, kültürlerin ve toplulukların haber kaynağını nasıl algıladıklarını, ritüeller ve sembollerle nasıl ilişkilendirdiklerini merak ediyorum. Farklı toplumlar, bilgiyi toplar, iletir ve yorumlar; ancak her toplumun bu süreci kendi kimlik yapıları ve ritüelleri çerçevesinde şekillendirdiği görülür. Bugün, “haber kaynağı” kavramını bir antropolojik bakış açısıyla ele alacağım ve bu konuyu toplumsal yapılar, semboller ve kültürel kimlikler üzerinden tartışacağım. Haber Kaynağı: Antropolojik Tanım ve Genel Bir Bakış…
8 YorumGotik Tarzı Kitap Ne Demek? Öğrenmenin Gölgesinde Bir Edebiyat Yolculuğu Eğitim, sadece bilgi aktarmak değil; insanın kendini, dünyayı ve duygularını yeniden anlamlandırma sürecidir. Öğrenme, kimi zaman aydınlık bir keşif, kimi zaman da karanlık bir sorgulama yoludur. Gotik tarzı kitaplar ise bu ikinci yolun temsilcileridir — insanın korkularını, bastırılmış duygularını ve bilinçaltını anlamak için birer öğrenme laboratuvarı. Bu nedenle Gotik edebiyatı yalnızca bir edebi tür olarak değil, aynı zamanda bir pedagojik deneyim olarak ele almak gerekir. Çünkü her Gotik hikâye, okuyucusuna hem duygusal hem bilişsel bir dönüşüm yaşatır. Gotik Tarzının Pedagojik Boyutu Gotik tarzı kitaplar genellikle “korku” ve “karanlık” temalarıyla anılır.…
8 YorumMerhaba sevgili okur, Bugün biraz farklı bir açıdan bakmak istediğim bir konu var: Türkiye’deki hava meydanlarının güvenliği. Belki her birimiz bir noktada havaalanında güvenlikten geçerken içimizden “Acaba bu düzeni kim sağlıyor, hangi kurum sorumlu?” diye sormuşuzdur. Ben de aynı soruyu sordum ve üzerine biraz düşündüm. Çünkü bu meseleye sadece teknik ve resmi açıdan değil; toplumun farklı kesimlerinin gözünden de bakmak mümkün. İşte o farklı bakış açılarını paylaşmak istiyorum. Türkiye’de Hava Meydanları Güvenliğinin Sorumluluğu Türkiye’de hava meydanlarının güvenliğinden esas olarak Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) ve Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) sorumludur. DHMİ, hava meydanlarının yönetim ve işletilmesinde ön planda bulunurken, güvenlik…
4 Yorum